“Her insan gibi genç insanların
da en önemli ihtiyaçlarından biri özerkliktir. Vermeye en çok istekli oldukları
zamanlar seçim yapabildikleri zamanlardır.
Öğrencileriniz sizden bir
talep duyduklarında istediğinizi yerine getirme konusunda hevesli olmazlar.
Öğrencilerden talep yerine ricada bulunmayı öğrenmek onların isteyerek verip
almalarını mümkün kılar. Bir öğrencinizden bir şey istediğinizde ricada mı
yoksa talepte mi bulunduğunuzu fark edin.“
Şiddetsiz İletişimin ilk üç
basamağını 25 hafta boyunca ayrıntılı olarak, sınıfta nasıl çalıştığıma dair
somut örneklerle bahsettim. Hatta zaman zaman sınıfta nasıl çalıştığımdan çok o
basamakları nasıl okuduğuma dair uzun uzun yazdım. Şimdi son basamak olan “Rica”
nın bu pasajda yer almasını çok anlamlı buluyorum. Öncelikle talep ve rica
arasındaki önemli farka değinerek başlamak isterim.
Karşımızdakiyle bağlantı
kurduktan sonra arada olan akışın devamı için biz ricalarda bulunuruz. Ve
ricamızın karşılık görüp görmemesinden ziyade verilen tepkiye karşı bizde
oluşan şefkat alanı “Rica” olup olmadığını belirler. Ricamıza “Hayır” cevabı
aldığımızda gönlümüz buna açık değilse ve öfkeleniyorsak, bunun adı “Rica”
değil “Talep” dir. Bu ayrımın farkına
vardıktan sonra bahsedecek olursam, bağlantıyı güçlendiren ve akışın
devamlılığını sağlayan çok önemli bir basamaktır rica basamağı.
Çocuklarla çalışırken ilk
zamanlar bunun bir basamak olduğundan elbette ki bahsetmemiştim. Ama gün
içerisinde sınıf akışı içerisinde sözlü olarak ifade ettiğimden kaynaklı
onlarda böyle bir alan açmaya başlamıştı bile. Örneğin çok fazla yüksek sesle
konuşan bir çocuğa “Şuan yüksek sesle konuşman dikkatimi dağıtıyor ve diğer
arkadaşlarına sesimi duyuramayacağım konusunda beni endişelendiriyor. Senden
ricam daha kısık sesle çalışmaya devam etmen.” Hem eylemi somut bir şekilde
ifade edişim (Gözlem),hem ne hissettiğimi ifade etmem (duygu),hem ihtiyacımı
dile getirip ricada bulunmam aramızdaki iletişimi kolaylaştırdığı gibi, duyulmama
da katkı sağlıyor.
Yine benden bir şey
istediklerinde ya da rahatsız oldukları bir eylemimi ifade ettiklerinde basamak
basamak onlarla çalışıp rica aşamasına gelmeleri için destek olmaya
çalışıyorum.
Örneğin uzun süre beden
yapamamış olmamız “Neden Beden Eğitimi yok?”,”Neden Beden Eğitimine
çıkmıyoruz?,”Dışarıyı istiyoruz.” Gibi cümlelerle hatta daha ağlayan bir sesle
ifade etmeye başlamışlardı. Onlarla Barış masasını kurarak aralarında bir
temsilci seçmelerini ve karşılıklı bu süreci birbirimizi anlayarak
planlayacağımızı söyledim. Ardından barış masasına geçerek rahatsız oldukları
eylemimi somut bir gözlem olarak paylaşmalarını istedim. Ardından ne hissettiklerini
sorup duygularını bulmalarını istedim. Ve ihtiyaçlarını bulmalarında yardımcı
olarak son basamak da bana ricalarını dile getirmelerini istedim. Ricalarını bu
hafta karşılayabileceğimi ama sonrası için endişelerimin olduğunu belirttim.
İlk seferde de bunu ifade etmeme rağmen talepleri devam etmişti. Ama karşılıklı
birbirimizi duyduğumuz bir alanın açılması ile, duygularımızı ifade etmemiz ve
açık net bir şekilde bizi iyi gelecek ricamızı dile getirmemiz iletişimi
rahatlatmış aynı zamanda karşılıklı başka meselelerde de ricalara açık
olacağımızın önünü açmıştı.
Çocuklar bu alanların
açılmasından gayet memnunlar ve inanılmaz sahipleniyorlar. Ben bazen gerçekten
sıkışıyorum ve hızlı bir çözüm olur diye “Hayır” deyip geçiştirdiğim şeyler
oluyor. Ya da onları hiç duymadığım sonra bakarız dediğim. Bu duyma-duyulmanın
kıymetini o kadar güzel kavramışlar ki anında tepkileri “Bu haksızlık.Bizi hiç
dinlemediniz bile. Barış masası kuralım.” diyorlar. J
Beni sıkıştıran yerden bu
defa mutlulukla çıkarıyorlar.
Yine kendi aralarında özel
eşyalarını paylaşırken birbirlerine hayır demeyi, bunu anlamayı, o kişinin de
ihtiyaçlarını duymayı o kadar güzel başarıyorlar ki…
Yetişkin olarak hayatımda
somut olarak harekete geçtiğim anların kaçının talep, kaçının rica olduğunu
sorgulamaya başlıyorum.
Sonrası için hep bu rica basamağının
aslında herkesle çalışılması gereken önemli bir ayrıntı olduğunu düşünüyorum.
Çocuklar dışında okulda ki tüm bileşenlerle belki de. Ya da hayatımızda yer
edinen kişilerle…
Akışın devamlılığı,
sürekliliği, bir sonraki çatışmanın çözümü için daha güvenle iletişim kurma
motivasyonuna olan katkısını hep akılda tutalım istiyorum.
Bu haftaki kutlamalarımı sadece
çocuklara ayırarak hepinize kalbinize değen ricaları cesaretle hayata
geçirdiğiniz haftalar diliyorum.