3 Mart 2019 Pazar

Birlikte Yaşam: Göç ve Mültecilik

Birlikte Yaşam
Göç ve Mültecilik


Bir önceki listemiz olan Birlikte Yaşam’da, bu seriye farklı perspektiflerden eğilerek devam
edeceğimizi belirtmiştik, ikincisini paylaşıyoruz: Göç ve Mültecilik


Deneyimliyoruz ki, sınıflarda barışı sağlamanın önemli bir yolu da, bu konuda çocuklarla ve
yetişkinlerle çalışmak. Başlarken kavramlarda ortaklaşmayı önemsiyoruz, bu nedenle önce
tanımları paylaşalım, çalışmaya buradan başlayalım.


Uluslararası Göç Örgütü (IOM), göç kavramını yayımladığı Göç Terimleri Sözlüğü’nde
“Uluslararası bir sınırı geçerek veya bir devlet içinde süresi, yapısı ve nedeni ne olursa olsun
insanların yer değiştirdiği nüfus hareketleridir. Buna, mülteciler, yerinden edilmiş kişiler,
yerinden çıkarılmış kişiler ve ekonomik göçmenler dâhildir.’’ olarak tanımlıyor.


Mülteci ise, yasada “ülkesinde ırk, din, sosyal konum, siyasal düşünce ya da ulusal kimliği
nedeniyle kendisini baskı altında hissederek kendi devletine olan güvenini kaybeden,
kendi devletinin ona tarafsız davranmayacağını düşüncesi ile ülkesini terk edip, başka bir
ülkeye sığınma talebinde bulunan ve bu talebi o ülke tarafından ‘kabul’ edilen kişidir”
 şeklinde tanımlanıyor. Haklar bakımından baktığımızda ise mültecilerin yasal hakları ve
devletlerin onlara karşı yükümlülükleri mevcut.


Bununla birlikte ülkedeki Suriyeliler, mülteci olamıyor, dolayısıyla haklardan yararlanamıyor.
Türkiye’ye yerleşmeleri üzerinden İskan Kanunu da devreye giriyor ve onunla birlikte
‘’sığınmacı’’ kavramı da. Bu haliyle haklar, yükümlülükler, sorumlular iyice karışıyor. Biz
devamında Uluslararası Af Örgütü’nün de yaptığı gibi savaştan kaçan tüm Suriyelilere
‘’mülteci’’ diyeceğiz.


Sınıflarda, okullarda, mahallede pek çok yerde mültecilerle temas halindeyiz ve var olan
ayrımcılığı barışa dönüştürme sorumluluğumuz var. Korkunç bir savaşa tanıklık etmiş,
çok zor koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışan çocuklar için okullarımızı, sınıflarımızı
içermeci hale getirmek hepimizi güçlendirecek. Bu listeyi bu süreci kolaylaştıracak kitap,
oyun ve filmler ekleyerek oluşturduk. Birlikte yaşamı, pek çok farklılığı barındıran sınıflarda
var etme ve barışı büyütme umuduyla…
Paylaşanı, ilham alanı bol olsun.


Savaşı Bitiren Sinek
Yazan: Bryndis Björgvinsdóttir
Çeviren: Mahir Ünsal Eriş
Can Çocuk Yayınları
Savaşı Bitiren Sinek, karasineklerin dünyasına doğru bir yolculuğa çıkararak Hermann Şeker,
Kolkex ve Sinek adlı üç kahramanla tanıştırıyor bizi.
Nepal’e daha iyi ve huzurlu bir hayat için gitmek isteyen bu üç sinek kaçak yolcu olarak
gidebilecekleri bir uçak bulamıyorlar. Türlü maceralarla yolları Assambad isimli şehre
düşüyor ve bu şehirdeki nehrin iki yakasındaki bölgelerin birbiriyle tekrar savaşa girmek üzere
olduğunu öğreniyorlar.
Sonrası inanç dolu, başarılı bir sinek hikayesi. Bu üç kahraman sinek zekice uyguladıkları
plan sayesinde şehri savaşa sürükleyen General’in üstesinden gelmeyi başarıyor ve kitaba
şöyle son veriyor:


“Bu öykü aynı zamanda karasineklerle insanların yüzyıllardır süregelen ilişkisi,
soğuk mağaralarda ve yıkık dökük barakalarda toplaşmalardan,
şatolarda birlikte yaşamaya, hatta füzelerle birlikte aya fırlatılmaya varan ilişkisi hakkında.
Son olarak, en önemlisi de umut ve inanç hakkında.
Bir gün daha iyi ve daha adaletli bir dünyada, bizlerin ve sizlerin barış ve huzur içinde
yaşayabileceğimize dair beslediğimiz umut ve inanç hakkında.
Bizim bu dileğimiz geçmişten geleceğe uzanıyor.
Biz karasinekler, her gün duvarlara, odalara, ağaç gövdelerine, çimen yapraklarına,
gökyüzüne, yeryüzüne teller gereriz, görünmez dilek bayrakları asarız.”


Uzak
Shaun Tan
Desen Yayınevi


Uzak, Sahun Tan’ın eşsiz karakalemleriyle bezenmiş yazısız bir başyapıt. Kitap; mülteciliği,
yersiz yurtsuzluğu, yabancı olmayı, yalnızlığı ve umudu tüm incelikleriyle önümüze seriyor.
Anlatılan öyküler her birimizin bir şekilde mutlaka hayatına dokunmuş olan kaçışları anlatıyor.
Çeşitli sebeplerden dolayı ülkesini terk etmek zorunda kalan mülteciler, dili ve kültürü
konusunda en ufak fikri olmayan, tek başınalığıyla diğerlerine “yabancı” kalan insanlar…
Bu karanlık yolculuğu hayal kırıklığından, umuda; korkudan, çabaya adım adım görüyoruz
hikayeler boyunca. Karakterlerin yüzlerindeki hüzün ve sevinç öylesine hissediliyor ki,
ayrıntılarda kayboluyor insan kendi hikayesinden uzaklaştıkça.
Shaun Tan’ın alışık olduğumuz gerçeküstü karakterleri, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan
mekanları ise hem şaşırtıyor, hem “uzak”lığa farklı bir derinlik katıyor.
Hem yetişkinler hem de çocuklar için “uzak”lara bambaşka bir anlam katacak, mültecilik ve
yabancılık üzerine uzun uzun düşünmenizi sağlayacak enfes bir kitap.


Çabuksığınlar
Yazan:Jean-Claude Grumberg
Çizen: Ronan Badel
Çeviren: Simla Ongan
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları


Hiç ‘’çabuksığın’’ diye bir kelime duydunuz mu?


Kitap, şu cümlelerle başlıyor.
‘’Çabuksığınları tanıyor musunuz? Yok, hayır, haritalara bakmayın, eski atlaslara da, çünkü
Çabuksığın diye bir ülke yok. Çabuksığınların evleri her yer ya da hiçbir yer, özellikle de hiçbir
yer. Neden özellikle hiçbir yer? Çünkü bir yerde doğanlar ve sadece doğdukları yerde
evlerinde yaşayanlar Çabuksığınları sevmiyorlar, hatta onların evlerine yakın yerde doğanlar
 bile sevmiyor onları. Neden?’’


Devamında da, tahmin edersiniz mantıklı bir cevap yer almıyor. Zaten kitap bir cevap da
aramıyor. Müziğe tutkun, kemanlarıyla yol almaya çalışan çabuksığınların, farklı çeşit ve
düzeylerde maruz kaldıkları ayrımcılığı tanıdık bir kurgu ile göz önüne seriyor.


Enfes çizimlerin eşlik ettiği bu hikaye, belki de daha önce kıymetini düşünmeye ihtiyaç
duymadığımız bir yeri/yurdu olma halini gözler önüne seriyor ve aksi bir durum ile empati
kurmamızı kolaylaştırıyor.


Benim Adım Hiç Kimse
Yazan: Frank Cottrell Boyce
Çeviren: Arif Cem Ünver
Yayınevi: Tudem


2012 Guardian Çocuk Edebiyati ödülünü alan Benim Adım Hiç Kimse, içerisinde pek çok
etkili fotoğraf kareleri barındırıyor.


Bu hikayeyi bize anlatan bir çocuk: Julie. Julie, Liverpool’da yaşıyor ve Moğolistan’dan
İngiltere’ye göç eden bir ailenin çocukları olan Chingis ve Nergui’ye rehberlik ediyor. Ne
güzel bir uyum süreci kolaylaştırma yolu değil mi? Çokkültürlülük ve farklılıkları birlikte
yaşamı zenginleştirecek şekilde çocuk gözünden paylaşan ‘’hem komik, hem de içten’’ bir
kitap.


Düşman
Barış için Bir Kitap
Yazan: Davide Cali
Çizen: Serge Bloch
Yayınevi: Ginko Kitap


‘’Düşman’’ kavramını ele alış biçimi, kurgusu ve tüm bunları muhteşem çarpıcılığı ile ifade
eden illüstrasyonları ile gerçekten barış için önemli bir kitap.


Göç ve mülteciliği çalışırken kaçınılmaz bir kavram çıkıyor karşımıza: Savaş. Savaş ile birlikte
de muhtemelen düşman… Konuşulması zor gibi gelse de, her ikisi de farklı ölçeklerde her
yerde. İki ayrı çukurda yaşayan iki asker, kendileri için hazırlanan el kitabında düşmanının
nasıl canavarca özellikleri olduğunu okuyor. Böylelikle ikisi de birbirinini tanımadan, düşman
oluyor ve kendi çukurlarında savaşı kazanabilecekleri stratejiler düşünüyor. Bir gün, biri
merak edip çukurdan çıkıyor ve düşmanının çukuruna kadar ilerliyor. Bir de ne görsün! Aynı
el kitabı düşmanında da var ve o, orada anlatıldığı gibi biri değil, hem de hiç değil.


Hayatımızdaki tüm ‘’düşman’’larla ilgili düşünmeyi ve barışı var etmeyi kolaylaştıracak enfes bir kitap.


Kömür Karası Çocuk
Yazan: Müge İplikçi
Çizen: Huban Korman
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı


Nehirleri ve göğü ışıkla parlayan bir ülkeden, Mali’den Türkiye’ye gelen bir çocuk Salif. Bir
adresi, herhangi bir kaydı yok, tabii ki okul kaydı da.


Müzisyen babasını arkasında bırakıp gelebilen Salif’in yaşadığı zorluklardan biri, sevdiklerine
duyduğu özlem. Bununla birlikte, yaşadığı mahallede ve kendini buluverdiği okulda özellikle
çevresindekilere göre koyu olan ten renginden dolayı ayrımcılığa maruz kalıyor. Bir
öğretmenin onu fark etmesiyle, okulun orkestrasına dahil oluyor.Orkestrada çalışırken
babasının ona söylediklerini hep hatırında tutuyor Salif.
‘’Müziği duy, sınırları aş ve ona göre yaşa.
Müzik yaşamdır, bütün sanatlar insana yaşamı anlatır.
Sınırları hoop kaldırır, insanı hoop ferahlatır.’’


Göçün hayatına kattığı tüm zorluklarla, müziğin büyülü birleştirici halini birlikte yaşayan
Salif’in hikayesi, okul ve sınıflarda birlikte yaşam için ilham alınacak ögeler barındırıyor.


Balık
Tehlikeli bir dünyada sevgi ve umut öyküsü
Yazan: Laura S. Matthews
Çeviren: Mine Kazmaoğlu
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı


2002 Fidler Ödüllü bu hikayeyi bize bir çocuk anlatıyor. Adı Kaplan. Kaplan, kendi ailesini
kitaplarda okudukları ailelere göre biraz tuhaf buluyor. Öncelikle doğdukları yerde
yaşamıyorlar. Nerede mi yaşıyorlar? Savaşın kıyısında, pek çok güçlük çeken bir köyde,
hem de çöl gibi sıcak bir köyde. Anne ve babası bu köydeki insanlara destek olmak için
geliyor ve Kaplan’ı da yanlarında getiriyor. Bir gün savaş çok yaklaşıyor, Kaplan ve ailesinin
de köyden ayrılması gerekiyor. Tam yola çıkacakken, kirli bir su birikintisinin içinde bir balık
göz kırpıyor Kaplan’a. Kaplan o saatten sonra balığı yol arkadaşı olarak kabul ediyor ve onu
özenle kavanoza koyuyor ve zorlu yolculuk başlıyor.


Yolda başlarına gelen her türlü zorluğa rağmen varlığını hep hissettiren bir şey var: Umut
Ara ara azalıyor ama hiç kaybolmuyor ve Balık bize, insanlığın yarattığı en büyük
felaketlerden biri olan savaşı Kaplan’ın gözünden anlatıyor.


Yolculuk
Yazan ve çizen: Francesna Sanna
Çeviren: Zeynep Sevde


12 dile çevrilen ve Society of Illustrators’tan altın madalya kazanan Yolculuk’u, bize yine bir
çocuk anlatıyor. Savaşı ‘’sanki dünyanın bütün ışıklarını söndürüyorlardı.’’ diye tarifleyen bir
çocuk, babasını savaşın aldığı bir çocuk.


çok sınır aşıyorlar.
Annesi ve kardeşi ile daha güvenli bir yer bulmak için uzun zorlu bir yolculuğa çıkıyor, pek
Kitap bitiyor ama yol bitmiyor, güvenli bir yer bulma umudu da.
Sınırların çocuğun gözünden ifadesiyle sonlandıralım.
‘’ Gökyüzünde bizi takip ediyormuş gibi uçan kuşlara baktım. Kuşlar da aynı bizim gibi göç
ediyorlardı. Onların yolculuğu da çok uzundu ama hiç sınır geçmek zorunda değillerdi.’’


Barış Zamanı, Kutu Oyunu


Beyaz Şapkalar Projesi kapsamında geliştirilen Barış Zamanı eğitsel kutu oyununun
koordinasyonu TOG’un Projeler Departmanı altında yürütülüyor.


Oyunun üç temel amacı şu şekilde:
  1. Bir yerde savaş varsa, bu hepimizi etkileyen bir durumdur.

  2. Barışa ulaşmak için, birlikte mücadele etmek gerekir.

  3. Barış halini korumak için de birlikte mücadele etmek gerekir.

Kitapların yanı sıra, birlikte oynayabileceğimiz kutu oyunlarının da barışçıl bir sınıf ortamını
geliştireceğini düşünüyoruz. Barış Zamanı, satışı olan bir kutu oyunu değil. Oyun ile ilgili
detaylı bilgi edinebilmek için https://www.tog.org.tr/egitsel-kutu-oyunlari/ ziyaret edebilirsiniz.


Hadia
Sihirli Hikayeler


Hadia, hem bir hikaye, hem de animasyon film.
Hikaye halini Dillerle Barış listemizde paylaşmıştık.
ABD Ankara Büyükelçiliği’nin desteği ile Sinem Sakaoğlu’nun yazıp yönettiği filmin Arapça ve
İngilizce altyazılı halleri de mevcut ve buradan kolaylıkla ulaşılabilir: http://sihirlihikayeler.net


Umarız ki, her yaştan çocuğa, yaşanan insanlık krizini  doğru bir şekilde anlatabilmek,
önyargı oluşmasını engelleyip empati yapabilmeyi sağlayabilmek için bu listemiz kolaylaştırıcı
olur.


Birlikte barış içinde yaşamak umuduyla.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder