23 Mayıs 2022 Pazartesi

Çocuklarla Birlikte Yaşam Kampı Güncesi


Geçtiğimiz hafta, 14-15 Mayıs tarihlerinde Çocuklarla Birlikte Yaşam Kampımız için Nesin Matematik Köyü’nde bir araya geldik. Üçümüz fiziksel olarak en son 2020’nin Temmuz ayında bir araya gelmiştik. Mart ayında yaptığımız kampa Özge kovid olduğu için gelememiş, üçlü buluşmamız bu günlere ertelenmişti. 

 11 Mayıs Çarşamba sabahı kamp için yolculuğumuz başladı. Öğleden sonra Matematik Köyü’ne vardığımızda baharın kokuları bizi güneşin sıcaklığıyla karşıladı. Gökyüzünde kırlangıçlar cıvıl cıvıl süzülüyor, katırtırnakları sarısıyla gözümüze doluyor, küçük bir rüzgar estiğinde akasya çiçekleri yağmur gibi üzerimize yağıyordu. 
Bir araya gelebilmenin huzuru köydeki bahar sevinciyle birbirine karışmıştı. Odalarımıza yerleşip köy halkıyla kaynaşmaya başladık. Kendi bağlantı çemberimizi yapıp önümüzdeki günlerin planını çıkardık. 
12 ve 13 Mayıs günleri merak içinde, kampa hazırlanıp yan yana olabilmenin rahatlığıyla geçti. Birbirine komşu olan odalarımız arasında çember turu yapacak, atölyeye hazırlanacak, oturup sohbetlenecek küçük köşeler bulduk. Bu iki günün bir kısmını kamp içeriğine hazırlık, ortam ve materyal düzenlemelerine; bir kısmını ise Çocukla Barış’ın önümüzdeki dönem hayallerine ve planlarına ayırdık. 



Bir süredir çevrimiçi buluşma sıklığı ve süresini arttırmış yoğunlaşarak Çocukla Barış’ın vizyon çalışmalarına zaman ayırıyorduk. Bir masanın etrafında buluşmuş olmak yeni dönem hedeflerimizi harekete geçirmek için güçlü bir enerji oluşturdu. Yüz yüze buluşmalar ve çevrimiçi program haberleriyle dönüyor olacağız! Önümüzde yenilenecek web sitemiz, yeni kamp planları, öğretmenlerle uzun soluklu öğrenme yolculukları ve çeşitli konularda birbirimizi beslemek için düzenleyeceğimiz buluşmalar var…

Cuma gecesi kamp hazırlıklarını bitirmiş olmanın rahatlığı ve başlayacak olduğumuz programın heyecanıyla ay ışığında oturduk. Ertesi güne başladığımızda gözlerimiz hem gelenlerde hem de mekan hazırlıklarındaydı. 

Çocuklarla Birlikte Yaşam Kamplarında amacımız çocukların ve ebeveynlerin doğa ve sanat aracılığıyla kendileriyle ve birbirleriyle bağlantı kurabileceği, empati üzerine pratikler yaparken farklı ifade yolları bulabileceği bir alan yaratmak. 
Bunun yolu ise bizim için bağlantı çemberlerinden, doğanın içinde olmaktan, Şiddetsiz İletişim pratiklerinden, oyun oynamaktan, sanatı bir araç olarak kullanmaktan geçiyor. 


Kampın başlangıcında program sorumlumuz Barbara’dan Matematik Köyü’nde yaşamla ilgili bilgiler edindik. Terasta bir tanışma etkinliği yaparak kaynaşmaya başladık. İsimlerimizle birlikte bizi ifade ettiğini düşündüğümüz birer çizim ekledik yaka kartlarımıza. Devamında kamp boyunca kullanacağımız yerlere yürüyüp ana mekanımız olan Cahit Arf dersliğinde buluştuk. 

 Bağlantı çemberiyle o an içimizde canlı olanlara kulak verdik. Heves, merak, heyecan sık duyduklarımızdandı. İlk çemberimizin ardından Doğada Gözlem ve Oyun atölyesi için havuzun kenarında buluştuk. 
Özge, doğayı gözlemlemeye ve bulunduğumuz yere dair kısa bilgiler verdikten sonra herkesi hayvan türlerine dönüştürecek bir oyuna davet etti. Büyük çemberde sergilenen performanslarla oldukça eğlendik. Devamında her çocuk ve ebeveyninden oluşan gruplar köyün içinde gözlem yapmak için alandan ayrıldı. Döndüklerinde bulmalarını istediğimiz dokuz şeyi birbirimize anlattık.

Bir sonraki atölyeler eş zamanlı olarak gerçekleşti. Gülesra yetişkinlerle birlikte dinleme üzerine çalıştı. Oluşturulan çemberde “can kulağı ile dinleme” pratikleri yaparak, dinleme üzerine bir deneyim alanı açtılar. 
Özenç ise Özge’yle birlikte çocuklarla sanat atölyesinde tema duygulardı. Duygular nereden gelir, bedenimizde nasıl yaşar, bize neyi haber vermeye çalışırlar üzerine sözler, kelimeler, çizgiler ve ellerle çalıştılar. Sanatın genişlettiği ifade alanını deneyimlemek çok keyifliydi.


Günün sonunda kapanış çemberinde bir araya gelerek çocukların ebeveynleriyle günlerini değerlendirmelerini istedik. 
Akşam Agora’da buluşup Gülesra’nın masalını dinledik.  Ukulelesiyle birlikte bizi adım adım çıkardığı yolculukta rüzgardan ununu isteyen çocuk olup, hancıya birlikte kızdık. 
Masalın büyüsünden sonra katılımcılarımızdan birinin gitarı eşliğinde şarkılar söyledik. 

Ertesi güne Özge’nin yaptırdığı enerjimizi arttıran nefes ve hareket pratikleriyle müzik eşliğinde başladık. Bağlantı çemberinin ardından Doğada Gözlem ve Oyun atölyesine geçtik. Atölye boyunca oyunların içindeki eğlenceli performanslar ve doğadaki mikro aleme yolculuk yapacağımız, gözlem araçlarını kullandığımız keyifli ve merak dolu zamanlar geçirdik.Öğleden sonra aramızdan ayrılanlar olacağı için grup fotoğrafımızı da atölyeyi gerçekleştirdiğimiz yerde çekildik. 
Bol Kepçe’de yediğimiz yemekleri de anmadan geçmeyelim. Her öğünümüz leziz yemeklerle şenlendi. Masalar boyunca köyde kalan diğer gruplarla birlikte olmanın tadına vardık. 

Son atölyelerimizde Gülesra yetişkinlerle “dinleme” ihtiyacının devamı olarak bağlantıyı, empatiyi ve iletişimimiz engelleyen nedenleri rol oyunu yöntemiyle çalışarak günlük hayat içerisinde alışkanlıklarımızdan gelen otomatik cevaplarımız üzerine düşünmemize alan açtı. 

Özenç ile Özge çocuklarla birlikte sanat atölyesinde tema bu sefer ihtiyaçlardı. Dün başladıkları duyguların neleri haber verdiği çalışması ihtiyaçlarla devam etti. Oyun, ifade, takdir, hareket, eğlence, güvenlik…İhtiyaçların ortak, karşılama yollarının da çeşitli olduğunu kil ile görünür hale geldi. 

Gün biterken artık iyice birbirimize alışmış gidecek olmanın hüznü bazı çocukların yüzlerinden okunur olmuştu. 

Kapanış çemberinde yetişkinler bir arkadaşlarına kampı anlattıkları bir mektup yazarken çocuklar dışarıda Özenç’in eşliğinde geri bildirim turları yaptı. Bizim için en kıymetlisi de çocuklardan kamp özelinde aldığımız geri bildirimlerdi. 
“Çok eğlendim ve burada olmayı sevdim. Tekrar yapın, yine gelelim.”
“Çocukların birlikte oynayabileceği zamanlar daha çok olabilirdi.”
“İki gün çok çabuk bitiyor, yaz tatilinde daha uzun yapabilirsiniz.”


Tüm grupla bir araya geldiğimizde kamptan nasıl ayrıldığımızı paylaştık. İçimizde çok güzel anlar paylaştığımız için keyif ve mutluluk da vardı, kamp bittiği için hüzün ve mutsuzluk da… 

Tüm duygularla birlikte bunları paylaşabildiğimiz için, ifade alanları yaratabildiğimiz için gülen gözlerle kapattık kampımızı. Kampı gerçekleştirmemizi sağlayan ve bize pek çok konuda destek olan köy ekibiyle de şükranlarımızı paylaştık. 
Dileriz daha nicelerinde yine birlikte oluruz.