24 Mayıs 2018 Perşembe

Gülesra'nın Şefkatli Eğitmen Günlüğü 26. Hafta


               “Her insan gibi genç insanların da en önemli ihtiyaçlarından biri özerkliktir. Vermeye en çok istekli oldukları zamanlar seçim yapabildikleri zamanlardır.
Öğrencileriniz sizden bir talep duyduklarında istediğinizi yerine getirme konusunda hevesli olmazlar. Öğrencilerden talep yerine ricada bulunmayı öğrenmek onların isteyerek verip almalarını mümkün kılar. Bir öğrencinizden bir şey istediğinizde ricada mı yoksa talepte mi bulunduğunuzu fark edin.“

              Şiddetsiz İletişimin ilk üç basamağını 25 hafta boyunca ayrıntılı olarak, sınıfta nasıl çalıştığıma dair somut örneklerle bahsettim. Hatta zaman zaman sınıfta nasıl çalıştığımdan çok o basamakları nasıl okuduğuma dair uzun uzun yazdım. Şimdi son basamak olan “Rica” nın bu pasajda yer almasını çok anlamlı buluyorum. Öncelikle talep ve rica arasındaki önemli farka değinerek başlamak isterim.
Karşımızdakiyle bağlantı kurduktan sonra arada olan akışın devamı için biz ricalarda bulunuruz. Ve ricamızın karşılık görüp görmemesinden ziyade verilen tepkiye karşı bizde oluşan şefkat alanı “Rica” olup olmadığını belirler. Ricamıza “Hayır” cevabı aldığımızda gönlümüz buna açık değilse ve öfkeleniyorsak, bunun adı “Rica” değil “Talep” dir.  Bu ayrımın farkına vardıktan sonra bahsedecek olursam, bağlantıyı güçlendiren ve akışın devamlılığını sağlayan çok önemli bir basamaktır rica basamağı.


                  Çocuklarla çalışırken ilk zamanlar bunun bir basamak olduğundan elbette ki bahsetmemiştim. Ama gün içerisinde sınıf akışı içerisinde sözlü olarak ifade ettiğimden kaynaklı onlarda böyle bir alan açmaya başlamıştı bile. Örneğin çok fazla yüksek sesle konuşan bir çocuğa “Şuan yüksek sesle konuşman dikkatimi dağıtıyor ve diğer arkadaşlarına sesimi duyuramayacağım konusunda beni endişelendiriyor. Senden ricam daha kısık sesle çalışmaya devam etmen.” Hem eylemi somut bir şekilde ifade edişim (Gözlem),hem ne hissettiğimi ifade etmem (duygu),hem ihtiyacımı dile getirip ricada bulunmam aramızdaki iletişimi kolaylaştırdığı gibi, duyulmama da katkı sağlıyor.
Yine benden bir şey istediklerinde ya da rahatsız oldukları bir eylemimi ifade ettiklerinde basamak basamak onlarla çalışıp rica aşamasına gelmeleri için destek olmaya çalışıyorum.

                 Örneğin uzun süre beden yapamamış olmamız “Neden Beden Eğitimi yok?”,”Neden Beden Eğitimine çıkmıyoruz?,”Dışarıyı istiyoruz.” Gibi cümlelerle hatta daha ağlayan bir sesle ifade etmeye başlamışlardı. Onlarla Barış masasını kurarak aralarında bir temsilci seçmelerini ve karşılıklı bu süreci birbirimizi anlayarak planlayacağımızı söyledim. Ardından barış masasına geçerek rahatsız oldukları eylemimi somut bir gözlem olarak paylaşmalarını istedim. Ardından ne hissettiklerini sorup duygularını bulmalarını istedim. Ve ihtiyaçlarını bulmalarında yardımcı olarak son basamak da bana ricalarını dile getirmelerini istedim. Ricalarını bu hafta karşılayabileceğimi ama sonrası için endişelerimin olduğunu belirttim. İlk seferde de bunu ifade etmeme rağmen talepleri devam etmişti. Ama karşılıklı birbirimizi duyduğumuz bir alanın açılması ile, duygularımızı ifade etmemiz ve açık net bir şekilde bizi iyi gelecek ricamızı dile getirmemiz iletişimi rahatlatmış aynı zamanda karşılıklı başka meselelerde de ricalara açık olacağımızın önünü açmıştı.
Çocuklar bu alanların açılmasından gayet memnunlar ve inanılmaz sahipleniyorlar. Ben bazen gerçekten sıkışıyorum ve hızlı bir çözüm olur diye “Hayır” deyip geçiştirdiğim şeyler oluyor. Ya da onları hiç duymadığım sonra bakarız dediğim. Bu duyma-duyulmanın kıymetini o kadar güzel kavramışlar ki anında tepkileri “Bu haksızlık.Bizi hiç dinlemediniz bile. Barış masası kuralım.” diyorlar. J
Beni sıkıştıran yerden bu defa mutlulukla çıkarıyorlar.
Yine kendi aralarında özel eşyalarını paylaşırken birbirlerine hayır demeyi, bunu anlamayı, o kişinin de ihtiyaçlarını duymayı o kadar güzel başarıyorlar ki…
Yetişkin olarak hayatımda somut olarak harekete geçtiğim anların kaçının talep, kaçının rica olduğunu sorgulamaya başlıyorum.

            Sonrası için hep bu rica basamağının aslında herkesle çalışılması gereken önemli bir ayrıntı olduğunu düşünüyorum. Çocuklar dışında okulda ki tüm bileşenlerle belki de. Ya da hayatımızda yer edinen kişilerle…
Akışın devamlılığı, sürekliliği, bir sonraki çatışmanın çözümü için daha güvenle iletişim kurma motivasyonuna olan katkısını hep akılda tutalım istiyorum.

          Bu haftaki kutlamalarımı sadece çocuklara ayırarak hepinize kalbinize değen ricaları cesaretle hayata geçirdiğiniz haftalar diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder