22 Kasım 2018 Perşembe

Özenç'in Şefkatli Eğitmen Günlüğü Kasım II


Sura Hart ne diyor?

Öğrencilerin okula getirdikleri yegane ihtiyaç öğrenme değildir. Aidiyet, eğlence, özgürlük ve katkıda bulunma ihtiyaçlarını da getirirler. Bu ihtiyaçlar kabul edilip karşılanmadığı sürece kendilerini yeterince güvende hissedemez ve öğrenme sürecine tümüyle odaklanamazlar.
Öğrencileriniz için bir ihtiyaçlar listesi yaratın - okula gelirken yanlarında getirdikleri tüm ihtiyaçları içeren bir liste. En az haftada bir, herkesten bu listeye bakıp ihtiyaçlarının okulda nasıl karşılandığını ifade etmesini isteyin. Elde ettiğiniz bu bilgileri sınıf tartışmalarınızın temeli olarak kullanın.
İnsanın kendini acımasızca eleştirme ve yargılama hali genellikle başkalarını da eleştirmesi ve yargılamasıyla sonuçlanır. Unutmayın başkalarına şefkat kişinin kendine şefkatiyle başlar.
İhtiyaçlarınıza şefkatinizi artırmak için kendinize yönelttiğiniz ahlakçı yargıları tercüme etmeye zaman ayırın. Kendinizi yargıladığınızı fark ettiğinizde, bu yargıyı bir deftere not edin. Yargılarınızı, hemen o an duygu ve ihtiyaçlara tercüme etmeye vaktiniz yoksa;  günün sonunda yargılarınızın üzerinden geçin ve not ettiğiniz her bir yargının ardındaki ihtiyacı belirleyin.

Ben ne düşünüyorum?

Çocuklarla ihtiyaçlar üzerine çalışmanın önemli  olduğunu düşünüyorum, geçtiğimiz hafta da örneklerini paylaşmıştım. Deneyimlerim duygu üzerine çalışmak kadar, ihtiyaç üzerine de çalışmak gerektiği. Duyguların bağlantısını ihtiyaçlarla kopardığımda ya da kurmadığımda çember tamamlanmıyor, düğüm gevşek kalıyor.  Gerçekten her şey bağlantısı ile anlamlı, öyle bir bütün.
Halbuki, duygular ihtiyaçlarımızla buluşabilmemizin kolaylaştırıcıları. Duygu listesinin kalabalıklığı kadar etkilemişti beni ihtiyaç listesi de. İhtiyaçlarımla ilgili farkındalığım arttıkça içimde adını bulamamış haller, tanımlanmanın keyfini sürüyor.
Bu bağlantıyı çocuklarla kurup geliştirmek için, Sura’nın paylaştıklarını sabah çemberlerinde desteklemeye çalışıyorum.
Çocuklarla nasıl paylaşıyorum?
İhtiyaç kartlarını daha önceki haftalarda birlikte hazırlamıştık çocuklarla. Ben her birine bir örnek olay paylaşmıştım, bazıları gerçek, sınıfta yaşanmış hikayeler;  bazıları ise kurgu. Sonrasında ise çocuklardan örnek istedim. Her gün onlara okuduğum kitabın karakterlerinin ihtiyaçları üzerine konuşmak, bu halleri canlandırmak da çalışmalarımızı zenginleştirdi.  Şimdilerde, her sabah çemberde bir ihtiyaç üzerine konuşuyoruz. Örneğin, hareket.
-          Hareket ihtiyacı senin için ne demek?
-          Bu ihtiyacı karşıladığında/karşılayamadığında neler oluyor, nasıl hissediyorsun?
-          Sınıfta bu ihtiyacını karşılayabiliyor musun? Nasıl? Bu konuda çemberden bir rican var mı?
gibi sorularla birlikte, kalp birliğiyle hepimiz için güvenli ve barışçıl bir hale getiriyoruz sınıfımızı. Bunları yazınca sınıftaki her çocuğun kendini iyi ifade edebildiğine dair bir düşünce oluşacağı üzerine bir tedirginliğim oldu. Hayır, hepsi bu sorulara cevap verebilecek şekilde ifade edemiyor kendisini, pek çok farklı nedenle. Ancak bu hala geçerli: kültürümüzü birlikte inşa ediyoruz . Farklılıklarımızla bir çemberin içindeyiz ve orası bizim için gittikçe daha güveni olan bir alan.

Çocukların geribildirimleri neler?

Geçtiğimiz hafta sınıftaki sobayı yakmaya başladık, soba çok ortada bir yerde. Yakınında oturanlar için çok sıcak oldu ve sıra düzenini değiştirdik. Yeni haliyle yerdeki çemberimiz, sıralar altında kaldı. Yenisini daha köşeye yapmak üzere, bantları çıkardılar, zemini temizlediler ve sınıf kumbarasında biriken parayla yeni elektrik bandı almamı istediler. Ben ise almayı unuttum.  Ertesi gün sınıfa geldiğimde, heyecanla yeni çember için hesaplamalar yapıyorlardı. Tüm bunları, çemberi nasıl sahiplendiklerini daha kolay paylaşabilmek için anlattım. Çemberi sahiplenmek, çember rutinlerimizle ilgili önemli bir geribildirimdi benim için. O gün adımlayarak bulduk yerimizi, ertesi gün tekrar yaptık. Gelişerek büyüsün.

Kendimi nasıl değerlendiriyorum?

Bu kısımda Sura Hart’ın paylaşımının ikinci kısmına bağlanacağım, kendine şefkat ile ilgili olana. Kendine şefkat, üzerine çalıştığım, dikkatimi koyduğum bir alan. Koyuyorum çünkü aksi halde içimdeki otoyollar kendini yargılama ve suçlamaya çıkıyor, orası da istediğim bir yer değil. Enerjimi tüketen, motivasyonumu ve potansiyelimi düşüren bir yer. Bu konuda zorlandığım zamanlarda destek isteyebildiğim bir topluluğun içinde olmak ne büyük şans diye düşünüyorum. Kendi içimden ve topluluğumdan aldığım destekle tıkalı kendine şefkat yollarını açacağım, inanıyorum.


x

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder