29 Kasım 2018 Perşembe

İhtiyaç Kumbarası'nda Bu Ay : Güven / Güvenlik


Gülesra'dan Kumbara'ya :

Uzun bir aradan sonra merhaba.
Günlüklerime ara verdiğim bu yıla, ihtiyaç kumbaramıza attığımız GÜVEN ihtiyacıyla başlamak istedim. Sura Hart pasajları boyunca duygusal güvenlikten tutun da fiziksel güvenliğe kadar, güven in sınıfta hem öğretmende hem çocuklarda nasıl yaşayabileceğini ucundan kıyısından değiniyor. Geçen yıl sınıf deneyimlerimize göz attığımda kendi hazırlık sürecimizde güvenlikli alan oluşturmak için uzun bir emek koyup, sürekliliğini korumak içn onlarca çalışma yaptığımızı görüyorum.

 Neydi peki benim için sınıfta bir güvenlikli alan ?


     Çocukların kendilerinin yargılanmadan dinlenildiklerinden emin oldukları yerdi.
      Duygularının ve ihtiyaçlarının göz ardı edilmeyeceği yerdi.

        Bunları hayata geçirebilmek için öncelikle bağlantıyı kurmak ve ardından eşit güç ilişkisi kurarak karşılıklı gönülden akışı sağlamak. Tüm bunları yeniden hatırlarken belleğim daha da eski tarihlere giderek 2016 yılında  katıldığım IIT programına gitti. IIT Şiddetsiz İletişimin Uluslararası yoğunlaştırılmış eğitim programı. Farklı ülkelerden, kültürlerden katılmış olan ve barış diline inançla, bu kültürleri bir arada tutan inanılmaz bir program. Ben de bu programa katılan o 60 şanslı kişiden biriydim. Belleğim o tarihlere giderken aslında bir şükranla gidiyordu. Çünkü bugün yaptıklarımın ve inandıklarımın temeli o programda atıldı. Şiddetsiz İletişime  olan inancım oradaki kendi yolculuğuma olan inanışımla başladı. Şimdi sınıfa kadar taşıdığım bu yolculukta yol arkadaşlığı yapmış olduğum, tanımaktan ve bana kattıklarından ayrı ayrı onur duyduğum o topluluğa Çocukla Barış adına bir mesaj yolluyorum. J

"Güven sizin içinizde nasıl yaşıyor ve çocukluğunuza gittiğinizde güven sizin için nasıl bir yerdeydi?"

Gelen cevapları ve “Güven” ihtiyacını buraya bırakarak gelecek ay “Aidiyet” ihtiyacıyla buluşmak dileğiyle diyorum.

Deniz Spatar : Güven ve Güvenlik ihtiyacı benim içimde biraz farklılar. Güven , benim için güvenlikten daha büyük daha geniş bir yer. Güvenlik ihtiyacı ise canlı hayatın, gezegenin sürdürülebilirliğine duyduğum güvenle birlikte olan bir yer. Sınıfta güvenliğe dair çocukluğumdan hatırladığım şey; ben kızılay koluydum ve okulda hep bir saldırı oluyordu. Ve kızılay kolu olduğum için diğer çocuklarla daha çok temas ediyordum. Düşen, yaralanan, tentürdiyor sürmek vs gibi şeyler oluyordu. Ve çok sık bitleniyordum. Kimseye söyleyemiyordum. Çok utanıyordum. Sağlık ve hijyen ihtiyacımın karşılanmadığı o bir iki yıl kadar sıkıntı yaşadım.Bu da  beni zorladı çünkü ayıptır denirdi. Utanırdım. Keşke hem zor durumda yani bunu alan çocukların gözetile bildiği hem de almayan çocukların güvenlik içinde yaşayabileceği sınıf ortamları yaratabilseydik. Ama benim çocukluğumda maalesef bu olamadı. Çok sık bitlendim. Çok sık olduğu için de çok sık utandım.

Bahar Aykaç : Güven konusu bu hafta benim de kendi içimde çalıştığım bir konu. Bu yüzden çağrını almak, aramızdaki uyumu ve es zamanliligi görmek beni şaşırttı ve çok iyi geldi. Grupta fazla alan kaplamaktan çekinerek de olsa dahil olmak istedim. Çocukluğumda kendimi tanırken, davranislarim ve kendimi ifademde ebeveynlerim, öğretmenlerim veya abla/abilerim ile göz goze gelmek benim icin güveni, onayı, rehberliği hissettiğim bir bağlantıydı. Hata da yapsam kabul görüp görmediğimi büyüklerin gözlerinde ölçerdim. Birşey demeseler de gözlerinden anlardım.. buna evet mi buna hayır mi.. Bu çoğunlukla duygu durumum ile de ilgili olurdu. E doğal olarak onaylanmayan ve beğenilmeyen bir sürü duygu da geldi gitti.. Bazısına kabul vardı, bazısına yoktu.. Şimdi geri baktığımda kendimle iliskimin de o gözler gibi olduğunu görüyorum. İyi ki de şefkati, kabulü çalışıyorum. Artık o gözlerde ne olursa olsun kabul, destek, rehberlik ve şefkat var ♥



Hasibe Akın : 
Çocukluğumdan beri doğada olmak beni güvende hissettiriyor. Güvenlik benim içimde özgürlük ile birlikte yaşıyor. Öz'ümün gürlediği yerlerde güvendeyim. Bugün iş arasında bahçemde topladıklarımla şunu yapmıştım, fotoğraftakini.Yaparken bile güven yavaş yavaş yerleşti kuruldu köşesine... İçimdeki çocuk ile oynadım bugün biraz. Üzerine yazın denk geldi. Sana ve çocuklarına da dokunması dileğiyle. 

Şirvan Atakan : Benim için de güven/güvenlik, yalnız olmadığımı bilmekle ilgili bir şey. çocukken de böyleydi ve kısa aralıklarla ülke değiştirdiğim için çok yalnız kaldım. hayatta her şey olabiliyor, telefonun ucunda bana alo diyecek biri olduğu sürece güvendeyim.

Gülen Gündüz Yılmaz :
 Bu soru benim işime yaradı. Bayağı bir tefekkür oldu bana. Çok teşekkür ediyorum.
 Güven ihtiyacı, benim içimde korku duygusu ile bağlantılı.
 Göğsümde sıkışma, nefesimi tutma, bedenimde bunları duyumsadığımda, bu bana güven ihtiyacımı hatırlatıyor. (Tabii ki, bu duyumsamalar başka ihtiyaçlara da işaret edebiliyor.)
 Ben hafiften kambur dururum. Çocukken güven ihtiyacımı karşılayamadığımda, nefesimi tuttuğum için… Şimdi bunları yazarken de nefesimi tuttuğumu fark ettim. Derin bir nefes verdim.
 Hayatımın bu evresinde de, güven ihtiyacımı karşılamak (ya da karşılayamamak:)) bayağı bir odağımda. Çünkü daha çok insana ulaşma gibi bir olaya girdim. Sosyal medyadaki birtakım temaslardan tetiklenip duruyorum. 
 Ve o anlarda da hop çocukluğuma geri dönü veriyorum. Güven ihtiyacını karşılamak için büyüklerine muhtaç olan, büyüklerinden o ihtiyacı karşılayamayan, o yüzden de erken büyümüş o çocuğa… 
 İçimdeki çocuğun güven ihtiyacını karşılamak, çocukken öğrendiğim şekilde nefesimi tutup, o korku duygusunu bastırmamak… Korkuyu ihtiyacıma ulaşan bir elçi olarak duyabilmek… 
 Zorlanıyorum, bazen daha kolay oluyor, bazen iyice zor. Bedenimin farkında olduğumda ihtiyaçla daha kolay bağlantıya geçiyorum. O zaman karşılıyorum bir şekilde ihtiyacımı. Bazen kocama sarılmak, bazen bir dosta telefon açmak, bazen Yerdeniz ilk kitabı okumak… 

Hımm… Çocukken de kitap okuyarak güven ihtiyacımı karşılıyormuşum, şimdi fark ettim.

Özenç'ten Kumbara'ya :


                        Güven; benim içimde pek çok halimi etkileyen bir ihtiyaç. Kendimi ifade edebilmem, potansiyelimi fark etmem ve açığa çıkarabilmem, bağlantı kurabilmem için önemli bir ön koşul gibi. Güven geliştikçe de sevgi, şefkat, işbirliği, huzur geliyor beraberinde, rahatlıyorum.
Güven derken,  duygusal güvenliğimi ifade ediyorum. Güvenmeyi, daha çok güvenebilmeyi, anlaşmalarımıza güvenebilmeyi… 
                      Güvensizlik ile korku, iç içe benim için. Güvenemediğimde kendime, birine, bir ortama korkuyorum. İlk hissim korkmak oluyor.
Çocuklarla birlikteyken, sınıfta güveni sağlamaya çalışmak ilk işlerimden biri oluyor çünkü güven ihtiyacının önemini en çok kendimden biliyorum. Güveni sağlamak bir süreç ve sorumluluk hepimizin ama başlamak, ifade etmek, güveni geliştirici adımlar atmanın öncelikle benim  işim olduğunu düşünüyorum.
                       Çocuklarla güven üzerine sohbet ettiğimizde ise güveni sevgiyle çok ilişkilendirdiklerini fark ettim. Güvende hissettikleri yerler ve güvendikleri kişiler, sevdikleri ile aynı. Bu ilişkinin çocuklarda bu kadar güçlü olduğunu bilmek yeni bakış açıları oluşturdu bende. Diğer paylaşımları ise şu şekilde:

Güven senin için ne demek?

-          -Söylediklerimizin doğru olması
-          -arkadaşıma sır verdiğimde saklaması
-          -sınıf anlaşmamıza uymak
-          -verdiğimiz sözü tutmak
-           -arkadaşımız düştüğünde ona yardım edip, ihtiyacını sormam

                                                                           Kendilerini giderek daha iyi ifade edebilmelerini kutlayarak..


Özge'den Kumbara'ya :


"Güven" yeryüzünün her köşesinde en önemli ihtiyaçlardan biri bana kalırsa. Hem duygusal açıdan aradaki güveni sağlamak hem de ortama dair alınması gereken güvenlik önlemlerini çocuklarla birlikte konuşup karar vermek daha katılımcı bir ortamın oluşmasını sağlıyor gözümde.
 
Güven/güvenlik bağlamında birlikte karar aldığımızda hem çocukların bu sınırlara ve anlaşmaya uygun hareket ettiğini, hem de yeni bir durumda bana güvendiklerini görüyorum. Örneğin ormanda "sınırımız buraya kadar, devamı çok dik ve bizim için güvenli değil" dediğimde birbirimize olan güven zorlanmadan hareket etmemizi sağlıyor.


Fiziksel ortamlarımızda güveni birlikte sağlamaktan sorumluyken, ilişkilerimizde ve bulunduğumuz ortamlarda da güveni yaşatmaya çalışıyorum. Birbirimiz arasında bağlantıyı güçlendirebilmek için güveni pekiştirmenin önemine inanıyorum. Güvenin ön koşulu gibi duruyor orada “bağlantı”. Bunun için de ortam ve kişiler arası açık iletişimin önemli olduğunu düşünüyorum. Bir de sevgi elbette…

Çocuklarla “Güven sizin için nedir, kendinizi nerede güvende hissediyorsunuz, nerede güvensiz…?” gibi sorular sorduğum bir çember yaptık. Konuştuklarımızı resimledi çocuklar ve şunlar döküldü ortaya:

“İstanbul’da yoldan karşıya geçerken güvende hissetmiyorum hiç. Arabalar çok fazla ve hızlı.”
“Çamtepe’de güvende hissediyorum kendimi.”
“Tuvalete yalnız giderken güvensiz hissediyorum, korkuyorum.”
“Annem ve kuzenim beni çok güvende hissettiriyor. Onların yanında mutluyum.”
“Kendimi şu an burada çok güvende hissediyorum.”
“Annemle yattığım zaman güvende hissediyorum, ancak su içmek için kalktığım ve yere bastığım an korkuyor güvensiz hissediyorum.”
“Yatağımda korkuyorum, altında bir canavar varmış gibi geliyor benim de. Güvende hissetmiyorum o zaman.”
“Okulumda tanımadığım bir öğretmen olsaydı güvende hissetmezdim. Seni baştan tanımıyordum, o zaman güvende hissetmiyordum. Annemden ayrılmak istemiyordum. Senin yanında da güvendeyim.”
“Anneme sarılınca güvendeyim”  


Çocukların güveni, güvenli ortamı sevgiyle; güvensizliği ve güvensiz ortamları korkuyla ilişkilendirdiğini gördüm yaptığımız çalışmalarda. Her birinin temelinde yatan ihtiyaç ise; bağlantı, sıcaklık, iletişim, şefkat...


Peki Sura Hart ne demiş?:
“Öğrencilerin güvende oldukları ve güvenebildikleri yerde öğretmenler de şefkat ve derinlemesine öğrenmenin tohumlarını bulacaktır.
Sınıfta güvenli alan ve güven tesisi için harcanan zaman, eğitimcilerin en çok arzuladığı şey olan derinlemesine öğrenmenin yeşerdiği şefkatli öğrenme topluluğunu yaratabilir.

Öğrencilerinizle birlikte, herkes için güvenlik ve güvenin önemini keşfedin. Bu süreç, tarihsel bir bağlamda gerçekleştirilebilir - dünyanın her bir parçasında yaşayan bütün insanlar için eskiden nasıl bir önem taşıyordu, şimdi hala nasıl bir önem taşıyor. Veya günümüz bağlamına taşınabilir ve bugünün olaylarında keşfedilebilir güvenlik ve güvenin önemi.

Grup anlaşmanızın ne kadar iyi işleyip işlemediğini birlikte değerlendirmek için önceliğiniz bu olsun. Sınıfın tüm üyelerinin güvenliğini ve güven duygusunu daha iyi desteklemek için bu keşfi sürdürüp geliştirin.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder