Gülesra'dan Kumbara'ya :
Uzun bir aradan sonra merhaba.
Uzun bir aradan sonra merhaba.
Günlüklerime ara verdiğim bu yıla, ihtiyaç
kumbaramıza attığımız GÜVEN ihtiyacıyla başlamak istedim. Sura Hart pasajları
boyunca duygusal güvenlikten tutun da fiziksel güvenliğe kadar, güven in
sınıfta hem öğretmende hem çocuklarda nasıl yaşayabileceğini ucundan kıyısından
değiniyor. Geçen yıl sınıf deneyimlerimize göz attığımda kendi hazırlık
sürecimizde güvenlikli alan oluşturmak için uzun bir emek koyup, sürekliliğini
korumak içn onlarca çalışma yaptığımızı görüyorum.
Neydi peki benim için
sınıfta bir güvenlikli alan ?
Çocukların kendilerinin yargılanmadan
dinlenildiklerinden emin oldukları yerdi.
Duygularının ve ihtiyaçlarının göz ardı
edilmeyeceği yerdi.
Bunları hayata geçirebilmek için öncelikle
bağlantıyı kurmak ve ardından eşit güç ilişkisi kurarak karşılıklı gönülden
akışı sağlamak. Tüm bunları yeniden hatırlarken belleğim daha da eski tarihlere
giderek 2016 yılında katıldığım IIT
programına gitti. IIT Şiddetsiz İletişimin Uluslararası yoğunlaştırılmış eğitim
programı. Farklı ülkelerden, kültürlerden katılmış olan ve barış diline inançla,
bu kültürleri bir arada tutan inanılmaz bir program. Ben de bu programa katılan
o 60 şanslı kişiden biriydim. Belleğim o tarihlere giderken aslında bir
şükranla gidiyordu. Çünkü bugün yaptıklarımın ve inandıklarımın temeli o
programda atıldı. Şiddetsiz İletişime olan inancım oradaki kendi yolculuğuma olan
inanışımla başladı. Şimdi sınıfa kadar taşıdığım bu yolculukta yol arkadaşlığı
yapmış olduğum, tanımaktan ve bana kattıklarından ayrı ayrı onur duyduğum o
topluluğa Çocukla Barış adına bir mesaj yolluyorum. J
"Güven sizin içinizde nasıl yaşıyor ve
çocukluğunuza gittiğinizde güven sizin için nasıl bir yerdeydi?"
Gelen cevapları ve “Güven” ihtiyacını buraya
bırakarak gelecek ay “Aidiyet” ihtiyacıyla buluşmak dileğiyle diyorum.
Deniz Spatar : Güven ve Güvenlik ihtiyacı benim
içimde biraz farklılar. Güven , benim için güvenlikten daha büyük daha geniş
bir yer. Güvenlik ihtiyacı ise canlı hayatın, gezegenin sürdürülebilirliğine
duyduğum güvenle birlikte olan bir yer. Sınıfta güvenliğe dair çocukluğumdan
hatırladığım şey; ben kızılay koluydum ve okulda hep bir saldırı oluyordu. Ve
kızılay kolu olduğum için diğer çocuklarla daha çok temas ediyordum. Düşen,
yaralanan, tentürdiyor sürmek vs gibi şeyler oluyordu. Ve çok sık
bitleniyordum. Kimseye söyleyemiyordum. Çok utanıyordum. Sağlık ve hijyen
ihtiyacımın karşılanmadığı o bir iki yıl kadar sıkıntı yaşadım.Bu da beni zorladı çünkü ayıptır denirdi.
Utanırdım. Keşke hem zor durumda yani bunu alan çocukların gözetile bildiği hem
de almayan çocukların güvenlik içinde yaşayabileceği sınıf ortamları
yaratabilseydik. Ama benim çocukluğumda maalesef bu olamadı. Çok sık bitlendim.
Çok sık olduğu için de çok sık utandım.
Bahar Aykaç : Güven konusu bu hafta benim de
kendi içimde çalıştığım bir konu. Bu yüzden çağrını almak, aramızdaki uyumu ve
es zamanliligi görmek beni şaşırttı ve çok iyi geldi. Grupta fazla alan
kaplamaktan çekinerek de olsa dahil olmak istedim. Çocukluğumda kendimi
tanırken, davranislarim ve kendimi ifademde ebeveynlerim, öğretmenlerim veya
abla/abilerim ile göz goze gelmek benim icin güveni, onayı, rehberliği
hissettiğim bir bağlantıydı. Hata da yapsam kabul görüp görmediğimi büyüklerin
gözlerinde ölçerdim. Birşey demeseler de gözlerinden anlardım.. buna evet mi
buna hayır mi.. Bu çoğunlukla duygu durumum ile de ilgili olurdu. E doğal
olarak onaylanmayan ve beğenilmeyen bir sürü duygu da geldi gitti.. Bazısına
kabul vardı, bazısına yoktu.. Şimdi geri baktığımda kendimle iliskimin de o
gözler gibi olduğunu görüyorum. İyi ki de şefkati, kabulü çalışıyorum. Artık o
gözlerde ne olursa olsun kabul, destek, rehberlik ve şefkat var ♥
Hasibe Akın :
Çocukluğumdan beri doğada olmak beni güvende hissettiriyor.
Güvenlik benim içimde özgürlük ile birlikte yaşıyor. Öz'ümün gürlediği yerlerde
güvendeyim. Bugün iş arasında bahçemde topladıklarımla şunu yapmıştım,
fotoğraftakini.Yaparken bile güven yavaş yavaş yerleşti kuruldu köşesine...
İçimdeki çocuk ile oynadım bugün biraz. Üzerine yazın denk geldi. Sana ve
çocuklarına da dokunması dileğiyle.
Şirvan Atakan : Benim için de güven/güvenlik,
yalnız olmadığımı bilmekle ilgili bir şey. çocukken de böyleydi ve kısa
aralıklarla ülke değiştirdiğim için çok yalnız kaldım. hayatta her şey
olabiliyor, telefonun ucunda bana alo diyecek biri olduğu sürece güvendeyim.
Gülen Gündüz Yılmaz :
Bu soru benim işime yaradı. Bayağı bir tefekkür
oldu bana. Çok teşekkür ediyorum.
Hımm… Çocukken de kitap okuyarak güven ihtiyacımı
karşılıyormuşum, şimdi fark ettim.
Güven; benim içimde pek çok halimi etkileyen bir ihtiyaç. Kendimi ifade edebilmem, potansiyelimi fark etmem ve açığa çıkarabilmem, bağlantı kurabilmem için önemli bir ön koşul gibi. Güven geliştikçe de sevgi, şefkat, işbirliği, huzur geliyor beraberinde, rahatlıyorum.
Güven derken, duygusal güvenliğimi ifade ediyorum. Güvenmeyi, daha çok güvenebilmeyi, anlaşmalarımıza güvenebilmeyi…
Güvensizlik ile korku, iç içe benim için. Güvenemediğimde kendime, birine, bir ortama korkuyorum. İlk hissim korkmak oluyor.
Çocuklarla birlikteyken, sınıfta güveni sağlamaya çalışmak ilk işlerimden biri oluyor çünkü güven ihtiyacının önemini en çok kendimden biliyorum. Güveni sağlamak bir süreç ve sorumluluk hepimizin ama başlamak, ifade etmek, güveni geliştirici adımlar atmanın öncelikle benim işim olduğunu düşünüyorum.
Çocuklarla güven üzerine sohbet ettiğimizde ise güveni sevgiyle çok ilişkilendirdiklerini fark ettim. Güvende hissettikleri yerler ve güvendikleri kişiler, sevdikleri ile aynı. Bu ilişkinin çocuklarda bu kadar güçlü olduğunu bilmek yeni bakış açıları oluşturdu bende. Diğer paylaşımları ise şu şekilde:
Güven senin için ne demek?
- -Söylediklerimizin doğru olması
- -arkadaşıma sır verdiğimde saklaması
- -sınıf anlaşmamıza uymak
- -verdiğimiz sözü tutmak
- -arkadaşımız düştüğünde ona yardım edip, ihtiyacını sormam
Kendilerini giderek daha iyi ifade edebilmelerini kutlayarak..
Özge'den Kumbara'ya :
Özge'den Kumbara'ya :
"Güven" yeryüzünün her köşesinde en önemli ihtiyaçlardan biri
bana kalırsa. Hem duygusal açıdan aradaki güveni sağlamak hem de ortama dair
alınması gereken güvenlik önlemlerini çocuklarla birlikte konuşup karar vermek
daha katılımcı bir ortamın oluşmasını sağlıyor gözümde.
Güven/güvenlik bağlamında birlikte karar aldığımızda hem çocukların bu
sınırlara ve anlaşmaya uygun hareket ettiğini, hem de yeni bir durumda bana
güvendiklerini görüyorum. Örneğin ormanda "sınırımız buraya kadar, devamı
çok dik ve bizim için güvenli değil" dediğimde birbirimize olan güven
zorlanmadan hareket etmemizi sağlıyor.
Fiziksel ortamlarımızda güveni birlikte sağlamaktan sorumluyken,
ilişkilerimizde ve bulunduğumuz ortamlarda da güveni yaşatmaya çalışıyorum.
Birbirimiz arasında bağlantıyı güçlendirebilmek için güveni pekiştirmenin
önemine inanıyorum. Güvenin ön koşulu gibi duruyor orada “bağlantı”. Bunun için
de ortam ve kişiler arası açık iletişimin önemli olduğunu düşünüyorum. Bir de
sevgi elbette…
Çocuklarla “Güven sizin için nedir, kendinizi nerede güvende
hissediyorsunuz, nerede güvensiz…?” gibi sorular sorduğum bir çember yaptık.
Konuştuklarımızı resimledi çocuklar ve şunlar döküldü ortaya:
“İstanbul’da yoldan karşıya geçerken güvende hissetmiyorum hiç. Arabalar
çok fazla ve hızlı.”
“Çamtepe’de güvende hissediyorum kendimi.”
“Tuvalete yalnız giderken güvensiz hissediyorum, korkuyorum.”
“Annem ve kuzenim beni çok güvende hissettiriyor. Onların yanında
mutluyum.”
“Kendimi şu an burada çok güvende hissediyorum.”
“Annemle yattığım zaman güvende hissediyorum, ancak su içmek için
kalktığım ve yere bastığım an korkuyor güvensiz hissediyorum.”
“Yatağımda korkuyorum, altında bir canavar varmış gibi geliyor benim de.
Güvende hissetmiyorum o zaman.”
“Okulumda tanımadığım bir öğretmen olsaydı güvende hissetmezdim. Seni
baştan tanımıyordum, o zaman güvende hissetmiyordum. Annemden ayrılmak
istemiyordum. Senin yanında da güvendeyim.”
“Anneme sarılınca güvendeyim”
Çocukların güveni, güvenli ortamı sevgiyle; güvensizliği ve güvensiz
ortamları korkuyla ilişkilendirdiğini gördüm yaptığımız çalışmalarda. Her
birinin temelinde yatan ihtiyaç ise; bağlantı, sıcaklık, iletişim, şefkat...
Peki Sura Hart ne demiş?:
“Öğrencilerin
güvende oldukları ve güvenebildikleri yerde öğretmenler de şefkat ve derinlemesine
öğrenmenin tohumlarını bulacaktır.
Sınıfta
güvenli alan ve güven tesisi için harcanan zaman, eğitimcilerin en çok
arzuladığı şey olan derinlemesine öğrenmenin yeşerdiği şefkatli öğrenme
topluluğunu yaratabilir.
Öğrencilerinizle
birlikte, herkes için güvenlik ve güvenin önemini keşfedin. Bu süreç, tarihsel
bir bağlamda gerçekleştirilebilir - dünyanın her bir parçasında yaşayan bütün
insanlar için eskiden nasıl bir önem taşıyordu, şimdi hala nasıl bir önem
taşıyor. Veya günümüz bağlamına taşınabilir ve bugünün olaylarında
keşfedilebilir güvenlik ve güvenin önemi.
Grup
anlaşmanızın ne kadar iyi işleyip işlemediğini birlikte değerlendirmek için
önceliğiniz bu olsun. Sınıfın tüm üyelerinin güvenliğini ve güven duygusunu
daha iyi desteklemek için bu keşfi sürdürüp geliştirin.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder