20 Kasım 2017 Pazartesi

Özenç'in Şefkatli Eğitmen Günlüğü 6. Hafta

Sura Hart ne diyor?

Geniş kapsamlı bir duygu sözcükleri dağarcığı; insanın kendisi ile derin bir bağlantı kurma ve kendisini gelişmiş bir biçimde başkalarına ifade etme becerisi sağlar. Bu beceriler herhangi bir öğrenme ortamındaki şefkati güçlendirir.  Öğrencilerinize duygu sözcükleri dağarcıklarını geliştirmeleri için yardım edin. Öğrencilerinizle birlikte duygu sözcüklerinin bir listesini yapın ve aradan kaç gün geçerse geçsin her gün listeye yeni bir sözcük ekleyin. Duygu sözcükleri listenizi sınıfınızda herkes için önemli olan bir yere yerleştirin. 
Öğrencilerinizin listede olmayan bir şey hissettikleri her seferde, onları duygularını yüksek sesle ifade etmeye veya tahtaya yazmaya davet edin.

Ben ne düşünüyorum?

Duygular, keşfettikçe kendimizi daha iyi tanımamızı sağlayan araçlar gibi.
Duyguları tanıma, kendim ile bağlantımın güçlü olması üzerine çalışma şiddetsiz iletişim eğitimlerinde ilk yaptıklarımızdandı. Vivet Alevi ile ilk buluşmamızı hatırladım. Çalışma yapacağımız yere özenle serilmiş onlarca duygu ifadesi. Onları görünce fark ettim duygu dağarcığımın fakirliğini.Sonrası uzun bir süreç, hala devam ediyor. Duyguları tanıdıkça, ihtiyaçlarımla bağlantımı daha güçlü koruyorum, bu da kendimle ve çevremle olan ilişkimi daha barışçıl hale getiriyor. ‘’Neden böyle oldu!!!’’ isyanlarım, ‘’acaba böyle olmuş olabilir mi?’’ lere dönüştü, hafifletti. Ben bu deneyimimi değerlendirdiğimde, duygu dağarcığı geliştirmeyi çocuklarla da çalışmam gerektiğini, hatta barışçıl sınıf ortamı için bunun bir ön koşul olduğunu düşünüp, işe koyulmuştum. -ki bu çalışmaların benzerleri rehberlik müfredatının da konusu.-



Ancak tüm bunların benim öğretmenliğimle bu kadar bağlantılı olduğunun hala farkında değildim. ‘’Farklı Öğrenenden Farklılaştırılmış Eğitime’ isimli bir eğitim olacaktı yaklaşık 2 yıl önce İzmir Işıkkent Okulunda, Özge ( diğer blog yazarı, hani şu Kaz Dağlarında olan J ) ile duyar duymaz kaydımızı yaptırdık. Oturumun içeriği salondaki herkesi epeyce şaşırtmış, hatta bir kısmını hayal kırıklığına uğratmıştı. Çünkü çıkarken elimizde farklılaştırılmış ders planları, hemen uygulayabileceğimiz araçlar yoktu, sürekli bizi kendimize yönelten sorular vardı.Farklı çocukları konuşmaya gelmiştik, bizle ne alakası vardı? Çocuklarla ilişki kurarken zorlandığımız ne varsa, kolaylaştırıcısı içimizdeydi. Hiç böyle bakmamıştım, öğrendiklerimin, deneyimlerimin anlamlı bir sentezi olmuştu orası, bir plan örneğinden çok daha fazlası.O nedenle, kendimle ve çocuklarla bağlantımı güçlendirecek her çalışma, müfredattan taşıyor, kalıplara girmiyor. Bu farkındalıkla çalışmaları başlatmayı hatırlatıyorum kendime.

Çocuklarla nasıl paylaşıyorum?

Sura Hart’ın işaret ettiği yeri daha önce çalışmaya başlamıştık aslında. Geçtiğimiz haftalarda başladığımız çemberlerin girişi duygularımızı ifade etmek. Ancak bu ilk başta epeyce zordu – hala zor olan yerleri varJ - Çok sınırlı Türkçe kelime dağarcığından duygulara pek pay düşmemişti doğal olarak.İlk yaptığım şey, kendimi ifade etmek oldu, bıkmadan usanmadan. Onlara sormadan önce hep ben paylaştım. Sadece çemberde değil, gün içinde de. Neye ‘mıutlu’ olduysam, neye ‘şaşırdıysam’, ’sinirlendiysem’, ne beni ‘korkuttuysa’ paylaştım.Sonrasında çocuklarınkine ayna tutmaya çalıştım. ‘’Bu seni korkuttu galiba’’, ‘’üzgün görünüyorsun.’’, ‘’şaşırttı mı bu seni?’’ vb. Burada araç olarak Barış Kütüphanesinden Duygu Dağarcığı Geliştirme araçlarına da sıklıkla başvurduk. Bununla birlikte her kitap bizim için bir araç haline geldi. Dinleme , anlama ve sözcük dağarcığını geliştirme çalışmaları için her gün çocuklara düzenli olarak kitap okuyorum ve üzerine konuşuyoruz. Sanırım bu kısım en bereketli yer oldu. Karakterlerin  duyguları üzerine tahminde bulunma ve canlandırma yaparak ilerliyoruz ve gelişmeyi en çok burada görüyorum.Kendilerini konuşmadan önce karakterleri konuşmak epey kolay bir geçiş oldu çocuklar için. Aklıma Kevser'in karakter çalışmaları geldi. :http://www.farkyaratansiniflar.org/karakterler-is-basinda.html

Ancak Sura’nın dediği gibi, her gün bir kelime eklemiyoruz duygu listesine. Bu kısım daha yavaş ilerliyor, ancak ilerliyor J Duygu listemizde şu anda  6 duygu ifadesi var, devamı gelecek.

Sonrası ile ilgili ne düşünüyorum?

Duygu ifadelerini sınıf yaşantılarından yola çıkarak arttırmayı düşünüyorum. Bununla ilgili birkaç somut gözlemim var. Okulumuza öğlen yemeği kumanya şeklinde geliyor ve çocuklar paylaşarak yiyor. Yemek, herkes için günün en heyecanlı zamanı. Öncesinde sabırsızlık ve heyecan, sonrasında da bazen hayal kırıklığı, bazen coşku…Gözlemimi onlarla paylaşıp, listeye ekleyeceğim yeni duygular bunlar olacak sanırım.

Kendimi nasıl değerlendiriyorum?

Bu hafta Çocuk Hakları haftasıydı, çok çeşitli alanlarda çocuk hak ihlallerinin bu kadar arttığı biz zamanda, söylemesi zor, yetişkinler olarak sorumluluğumuz büyük. Aynı okulu paylaştığım Gülesra ( diğer blog yazarı J ) ile birlikte çocuklarla ve kısmen de olsa yetişkinlerle çalışmanın, sizlerle ‘Çocuklarla Çocuk Hakları’ listemizi paylaşmanın sevinci içerisindeyim. Devam diyorum, birlikte, güçlenerek, daha katılımcı ve barışçıl sınıflar/okullar için, devam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder