Sura Hart ne diyor?
Geniş kapsamlı bir duygu
sözcükleri dağarcığı; insanın kendisi ile derin bir bağlantı kurma ve kendisini
gelişmiş bir biçimde başkalarına ifade etme becerisi sağlar. Bu beceriler
herhangi bir öğrenme ortamındaki şefkati güçlendirir.
Öğrencilerinize duygu sözcükleri
dağarcıklarını geliştirmeleri için yardım edin.
Öğrencilerinizle birlikte duygu
sözcüklerinin bir listesini yapın ve aradan kaç gün geçerse geçsin her gün
listeye yeni bir sözcük ekleyin. Duygu sözcükleri listenizi sınıfınızda herkes
için önemli olan bir yere yerleştirin.
Ben ne düşünüyorum?

Ardından “asla geç değil” deyip bir anahtarlığa
bağlı minik kartlara bu duyguları ve ihtiyaçları yazıp her an yanımda taşıdım.
Gün içinde bir şeyle karşılaştığımda eğer anlam veremiyorsam olana,
çıkamıyorsam işin içinden hemen çıkarıp karıştırdım. Duygumu belirlediğimde
kendimle bağlantım arttı. İfadelerim artık “söylenmesi için” değil, “gerçekten
öyle olduğu için”di.
Hatta öğretmen
arkadaşlarım bu ufak kağıtları öğretmenler odasında herkesin görebileceği bir
yerde bulundurmamı rica etti :) Gün içinde bol bol ihtiyacımız olabiliyordu bu kartlara. Çünkü biz bu
kelimeleri benimseyebilirsek çocuklarla da bu yola koyulabilirdik ancak…
Çocuklarla nasıl paylaşıyorum?
Çocuklarla daha ilk haftadan
zaten duygu çalışmalarına başlamıştık. Bu ihtiyacı görüp Barış Kütüphanesi’nde
de ilk listemiz duygular üzerine olmuştu.
Ben bir süre “Filozof Çocuk”
serilerini kullandım. Ardından örnek olaylar üzerinden canlandırmalar yaptık.
Evcilik oynarken konuşturduğumuz oyuncağa farklı duygular kattığım da oldu,
resim yaparken yine duygular üzerinden hikaye anlattığım da.
Konu zaten o kadar hayatın içinde
ki, kapıdan girdiğiniz an bambaşka duygularla karşılıyoruz birbirimizi. Burada
önemli olan bir durup yaşadığımız şeyin farkına varmak. Bazen yavaşlamak…
Duygularla baş etme yoluna gidiyoruz artık. Bugün meditasyondan bahsettim
çocuklara. Ufak tefek nefes egzersizleri bizi anda ve duygumuzda
buluşturuveriyor.
Marshall Rosenberg’in Şiddetsiz
İletişim kitabında yer alan duygu listeleri elimin altında duruyor sürekli. Ve
bu listelerden zaman geçtikçe yeni duygular çekip örnek olaylarla tanıtmaya
çalışıyorum. Çocuklar örnek veriyor, çiziyoruz ve üzerinde konuşuyoruz.
“İlk zamanlar sadece iyiyim,
kötüyüm vardı. Şimdi ne çok!” sevindiğim bir geribildirim. Çünkü gerçekten
öyleydi. Ancak duygular poster gibi artık çemberin bir köşesinde durdukça dönüp
hatırlıyoruz, hissettiklerimizin karşılığını çeşitlendirmeye çalışıyoruz.
Sonrası ile ilgili ne düşünüyorum?
Bu konu derya deniz. Her geçen
gün üzerine yapacak yeni bir şey bulmak mümkün. Çocukların hisleri dinamik,
hayat akıp geçiyor. Biz gözümüzü, kulağımızı “duygu” odağında tuttuğumuzda daha
okuyacak, konuşacak çok şey çıkacak. :)
Kendimi nasıl değerlendiriyorum?
Çocuklarla bir şey denemeden önce
o konuyla kendi kendime kalıp uğraştığım, çaba harcadığım için kendimi
kutluyorum. Bunları öğrendiğim bir eğitim hayatım olmadı benim de. Şimdilerde
gördüğüm çoğu adım yeni.
Bu önüme gelen yemekleri
çocuklara hazır sunmadan önce oturup yavaş yavaş yemem, tarifini aramam, hatta
mutfağımda kendi tarzımla, kendi baharatlarımla yeniden yapmaya kalkmam
gerçekten çok öğretici benim için J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder