10 Mayıs 2018 Perşembe

Gülesra'nın Şefkatli Eğitmen Günlüğü 24. Hafta


         “Öğrenciler için işbirliği içinde çalışmak şaşırtıcı derecede doğaldır.
Nasıl etkileşim kuracaklarına dair yeni seçimleri ve becerileri olunca, endişeleri duyulduğunda ve ihtiyaçları karşılandığında; birlikte çalışmanın, birlikteliğin en keyifli hali olduğunu anlarlar.
Öğrencilerinizi birlikte işbirliği içinde çalışırken izleyin. Heyecanın ve doğaçlama yürüyen problem çözme süreçlerinin farkına varın. Karşılıklı alışverişin ritim ve akışının sahip oldukları iletişim becerilerine bağlı olarak ilerleyişini fark edin.”

         Ne güzel bir pasaj dedim okurken. J  Benim en keyif aldığım, sınıfta motivasyonumu arttıran en önemli şeylerden biri birlikte çalışmak. Ve çocukların da… Sadece öğretmen tarafından belirlenen kurallara, yapılandırılan derse maruz kalmadan birlikte inşa edilen bir sınıf ortamında, başarının daha da arttığı da bir gerçek. 

       
          Doğalında çocuklar arasında olan bu etkileşime zamanla biz müdahale ederek, kendi isteklerimizle şekillendirmeye çalışarak, sadece kendi ihtiyaçlarımızı karşılayan stratejilerle bu etkileşimi bozuyoruz. Evet evet biz yetişkinler bu doğallığı kendi ellerimizle bozuyoruz. Çatışma yaşandığında nasıl çözeceğimizi bilememek belki de bizi buna itiyor. Yani birlikte çalışan çocuklar arasında tabii ki ara ara karşılıklı ihtiyaçların çakışması sonucunda çatışma yaşanabiliyor. Bizler bunu hızlı ve etkili çözmek için kolları sıvadığımızda yaptığımız ilk şey anda kalmayıp , olayı tüm sürece yaymamız oluyor.  Üstüne çözümü de yine tüm süreç üzerinden şekillendiriyoruz. Birlikte çalışan grubu dağıtmak gibi mesela. Ya da grubu dahil etmeden gruba dayattığımız anlık kurallar gibi. Haliyle bu çözümsüz olan “çözüm” stratejileri bir süre sonra doğalında akan bu “topluluk” olma halini, öğretmen eliyle oluşturulmuş
“bir arada duran kişiler”  haline eviriyor.
            Çocuklarla çalışırken başından beri yaparken keyif aldığım ve bana katkısı olan şeylerden bir diğeri de gözlem yapıyor oluşum. Sene başında bol bol tenefüse çıkıyor onları tenefüste gözlemliyordum. Kendi aralarındaki  bu etkileşim sürecini böylelikle görebiliyordum. Çocuklar bağımsızlaştıktan sonra sınıfta kendi başlarına çalışma yaptıklarında da gözlemlemeye devam ettim. Kendi aralarındaki o ahenk, çatışma anındaki hızlı şekilde çözüm arayışları, birbirlerine destek oluşları beni mutlu eden anlardan. Doğalında var olan bu etkileşimi barış diliyle güçlendirince bu anlar ortaya çıkıyor. Çünkü öteki türlüsü sadece etkileşim olarak kalabiliyor. Ya da kendi çözüm becerileri her zaman karşı taraftaki arkadaşının ihtiyacını da gözeten bir şekilde olmayabiliyor. İşte bu doğalında akan etkileşim haline bir de şiddetsiz iletişim dil değdi mi tabiri caizse o sınıfta güller açıyor. J

          Okuma saatlerinde kendi aralarında dönüşümlü olarak okumaya yeni geçen arkadaşlarını çalıştırmaları, ara bulucuların sadece sınıf içinde değil okul genelinde kendilerine bir misyon belirlemeleri, ektiğimiz cevizleri sulamaları, birbirlerine yeni öğrendikleri oyunları öğretmeleri…
Doğaçlama  yürüyen anlardan sadece birkaçı.
 Sınıf meclisinin de buna etkisi büyük. Konuşabildikleri, fikirlerini sunabildikleri alanların oluşu güçlerini ellerine almaya, bağımsızlaşmalarına inanılmaz katkı sundu.
                 Birlikte çalışma, işbirliği içinde olma, bir anda olmuyor. Tıpkı Sura Hart’ın pasajlarında değindiği, bizim de üzerinde durduğumuz duymak,  duyulmak vb diğer tüm ihtiyaçlar gibi.
Önüme şimdilerde bu ihtiyaçları yazıp koyuyorum. Özellikle de bir yıla yayılarak çalışmış olduğum ihtiyaçları. Ne kadar ilerledim, neler yaptım diye değerlendiriyorum. Yalnızlaşmış bir sınıftan birlikte hareket eden bir sınıfa dönüş hali yine gülümsetiyor beni.
İnancım artıyor, motive oluyorum.
                 Bu haftaki kutlamalarım pasajdan yola çıkarak okuldaki dayanışma hallerimize. Küçükmüş gibi görünen ama bazen bir selamlaşmanın, getirilen bir meyveyi paylaşmanın, koridorda sohbet arası atılan kahkahanın hem kendi dünyamızda hem de çocukların dünyasında nasıl etkili olduğunu biliyor ve değişimleri görüyorum. Bu anların güzelliğini kutluyor sizlere de bu an’ları biriktirdiğiniz haftalar diliyorum.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder