Sura Hart
ne diyor?
Öğrenmek öğrenciler için sınıfa getirdikleri bir sürü ihtiyaçtan
sadece biridir. İlişki tabanlı bir sınıfta; güvenlik, güven, öğrencilerin
ihtiyaçları, öğretmenlerin ihtiyaçları ve iletişim biçimleri kullanılan
müfredat için tarih, yabancı dil, fen bilimleri ve diğer akademik konular kadar
önemlidir.
Sınıfta izlediğiniz müfredat bu değerleri nasıl yansıtıyor?
Kullandığınız müfredatta bu değerleri daha güçlü yansıtmaya yarayacak
değişiklikler yapmak ister misiniz?
Ben ne
düşünüyorum?
İlk iki cümleyi büyük puntolarla her yere yazasım var Sura J
Hatta bana birbirleri kadar önemliden biraz daha fazlasıymış gibi
geliyor. Fiziksel ve duygusal olarak kendini güvende hissetmeyen çocuk,
gerçekten öğrenebilir mi?
Çocukların ve kendi ihtiyaçlarını gözetmeden koca gün/ler nasıl geçer?
Bu ihtiyaçları gözetmediğimizde çıkan sorunları ne çözer? İşte bu müfredatta
yazmıyor, buralara bakmamız lazım.
Okuma yazma öğretirken nelere dikkat edeceğim, neyi yapıp neyi
yapmayacağım her yerde yazıyor ama sınıfa girdikten 5 dakika sonra başlayan ve
dersin sonuna kadar aralıksız devam eden ‘tuvalete gidebilir miyim?’ soruları
nasıl karşılanır hiçbir yerde yazmıyor J
Müfredat savaşlar ve sonrasında yapılan anlaşmalardan geçilmiyor ancak
sınıfta anlaşmayı, barışı nasıl
sağlayacağız, ona pek rastlayan yok.
Buralara kafa yoralım, üretelim, birlikte güçlenelim de sınıfları
tükenmiş öğretmenler, gözünün feri sönmüş çocuklar doldurmasın.
Çocuklarla
nasıl paylaşıyorum?
Fiziksel ve duygusal güvenliği sağlama ilgili geçen haftaki yazıdan bu
yazıya bile epey gelişme oldu, öncelikle onu söyleyeyim. Fiziksel şiddeti
sadece görmezden gelmemek bile, azaltmak için bir başlangıç sanırım. Her
gördüğümde eli havada yakalamaya çalıştım, sonrasında da nedenini konuşmaya
çalıştım, anlaşabilmek için diğer öğretmen arkadaşlarımdan yardım istedim. Gün
içerisinde ne zaman yaşandığını gözlemlediğimde hep benzer zamanlarda olduğunu
fark ettim. Çocuklar için içeriye giriş zili ile öğretmen zili arasında 5
dakika var. Ne oluyorsa o 5 dakikada oluyor J Ben de o karışık manzarayı görüp,
çocukların şikayetlerini duyduktan sonra devam etmekte zorlanıyordum. Hangi
birini duyacaktım, tekrar sakin sakin çalıştığımız zamana nasıl geçecektim?
O yüzden, çocuklar için zil çaldığında sınıfa geçmeye karar verdim.
Çocukların birbirinden farklı hallerle sınıfa girerken beni gördüklerindeki
halini görmeliydiniz J Gelip
boynuma sarılan da vardı, ‘öğretmenimm’ diye zıplayan da. Arada oyunbazlıklar
da yaptım onlar sınıfa girerken, eğlendik birlikte. Son çocuk içeri girip de
kapıyı kapattığımda gördüğüm manzaraya bayıldım, herkes kaldığı yerden devam
ediyordu. Bu küçücük bir 5 dakika nelere kadir dedim içimden J
Bu arada ders devam ederken benim de zorlandığım zamanlar oluyor. Bir
5 dakika çağırılmadığım, konuşmayacağım, mümkünse oturacağım bir zaman. O zaman
olsa, her şey daha güzel olacak gibi.
Çocuklarla bu ihtiyacımı paylaştım, Türkçe bilen çocuklar da bilmeyen
arkadaşlarına anlattılar .Artık sevdiğim bir müzik açıyorum ve Özenç’siz zaman
başlıyor, hazır mısınız diyorum. Müzik bitene kadar bazen yanımdaki kitaptan
bir bölüm okuyorum, bazen bir şeyler karalıyorum, bazen de onları izliyorum.
Arada tam bir çocuk bana seslenecek oluyor, ya ben müziği işaret ediyorum, ya
da yanındaki arkadaşı. Gerçekten çok rahatladım, sonrasında tazelenmiş bir
şekilde yanlarında olmak çok zevkli, öğretmenliğin zorluğundan çok keyfini
çıkarmama yaradı o 5 dakikacık. Canım 5 dakika J
Sonrası ile
ilgili ne düşünüyorum?
Sınıfa 5 dakika erken gelmeye devam edeceğim. Dil yeterliklerimiz
arttıkça, konuşup anlaşma zeminimiz güçlendikçe buna ihtiyaç duymayabilirim
ancak barışçıl bir sınıf ortamı için önleyici tedbirler çok önemli hala bizim
için. Çocuklar da bu halden pek memmun göründüğü için devam.
Günlük akışta kendimin ve çocukların ihtiyaçlarını takip etmeye devam
edip, buralardan rutinler oluşturmayı düşünüyorum. Örneğin bu hafta çocukların
sabahları daha çok gözlemlediğim hareket ihtiyaçlarına nasıl bir rutin
oluşturabiliriz, onun üzerine çalışacağım. ‘Özençsiz 5 dakika’ yı bir rutine
dönüştürebilir miyim, bunu düşüneceğim.
Sınıfta fiziksel ve duygusal güvenliği sağlamakla ilgili sınıfta
başlayıp devam eden başka süreçler de var, onları da ayrı birer blog yazısı
şeklinde yazıp, paylaşacağım.
Kendimi
nasıl değerlendiriyorum?
Ben yine kendimi kutlamak istiyorum J
Problemi görüp, akmayan yeri fark edip görmezlikten gelmeme, çözüm
bulmaya çalışma halimi seviyorum. ‘ Özenç’siz 5 dakika’ öncesinde birkaç kez
içime sinmeyen diyaloglar, güzelliğinin farkına varamayıp geçiştirdiğim haller
oldu. Bu durum sıklıkla yaşanması bana iyi gelmeyecekti, kendimle bağlantımı
güçlü tutmak, arkasından gitmek çocuklarla da bağlantımı güçlendiriyor, fark
ediyorum. Devam diyorum, devam.
Ve tabii ki çocukları kutluyorum. Bitmeyen meraklarını, beni anlama çabalarını, hızlıca
tercüme yaparak birbirimizi anlamayı kolaylaştırmalarını, her sabah
buluştuğumuzdaki taptatlı heyecanlarını kutluyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder